Çocukla gezmek mi yoksa onlar büyüyene kadar beklemek mi? Aileler bazen çocukların gezip gördükleri yerleri hatırlamayacağını düşündüklerinden, bazen de kendi konfor alanından çıkmak istemediklerinden ailece seyahati erteleyebiliyorlar. Ama atladıkları bir şey var: çocukları gördüklerinin bir kısmını hatırlamasalar da, seyahatler ebeveynler için de müthiş anılar olarak kalıyor ve kesinlikle aile bağlarını güçlendiriyor.
Seyahat etmek; çocukların dünyayı algılama şeklinden tutun da, hoşgörü sahibi, açık fikirli bireyler olarak yetişmelerine kadar farklı açılardan büyük öneme sahip. Buna içtenlikle inanmam ve ailelerin seyahatlerini ertelemeden çocuklarıyla dünyanın farklı yerlerini keşfetmetmeye teşvik etmek istemem, “Gezgorkesfet”i kurma nedenim oldu. Gezgorkesfet’le çocukla seyahat etmeyi düşünen aileler adına hayatı kolaylaştırarak, çocukların dünyayı gezerek tanımaları için orjinal programlar sunuyoruz.
6 yaşındaki oğlum Tan ile 2 yaşındaki kızım Melis de iki aylıkken gezginliğe adım attılar ve keşiflerini sürdürüyorlar. Dünyanın farklı yerlerine birlikte yaptığımız seyahatlerimizi blogda sıkça paylaşıyoruz.
Bugün çocukların günü 23 Nisan’ı çocuk gezginlere ayırmak istedim. Siz de bu küçük gezginlerle ailelerinin açtığı bloglar sayesinde tanışarak kendi ailenizin seyahatleri için ilham alabilirsiniz!
Gezginanne
2006’dan bu yana gezi deneyimlerini paylaşan, GezginAnne blogunun kurucusu Deniz Sütlü Özgül’ün oğlu Alaz 4.5 yaşında ve minik kızı Beliz ise 1.5 yaşında. Alaz 10 haftalıkken Londra’dan Bodrum’a yapmış ilk seyahatini. Beliz ise 3.5 aylıkken Zürih’ten Londra’ya. Alaz San Francisco’ya giderken bindikleri uçağın büyük olmasından çok etkilenmiş. Londra’ya her gidişlerinde de heyecanlanıyor. Tatil konusu açıldığında ise her defasında Afrika’ya gitmek istediğini söylüyor. Hayalinde uçaktan inince havaalanında filler, zürafalar, aslanların karşılayacağı var ne de olsa. Bir de seyahatlerde sosyalleşmeyi seviyor. 2,5 yaşındayken Floransa’da uzaktan el sallayan yaşlı bir İtalyan çiftin yanlarına giderek ciao diyerek kendince italyanca sohbete başlamış. Alaz’ın yaşı gereği her duyduğunu tekrar etme ve çabuk öğrenme yeteneği ailesini seyahatlerde hayrete düşürüyor, minik kardeş Beliz de ağabeyinin izinde.
Cocuklagezerizbiz
Gezgin ailenin gezgin çocukları Ege 13, Deniz ise 10 yaşında. Ege 5 yaşındayken Kapadokya’yı görerek serüvenini başlatırken, Deniz 4 yaşındayken arabayla Yunanistan Makedonya turuna çıkmış. Aile seyahatlerinde uzun araba yolculuklarını tercih ediyorlar ve bu gezilere mutlaka bir macera parkı gezisi katıyorlar. Çocuklar yaşları büyüdükçe daha az eşyayla hareket etmeyi ve bavul hazırlığını da öğrenerek, kendi eşyalarını taşımaya başlamışlar. Ege’nin en unutulmaz tatil anısı Mısır gezileri sırasında yaptığı snorkel dalışıyla deniz altıyla tanışmak olmuş. Deniz’in aklındaki en etkileyici anı ise Almanya gezisinde doyasıya eğlendikleri Europark macerası. Küçük gezginlerin hayali, Japonya’ya gitmek. Çantalarından Uno oyun kartları ve boya kalemlerini eksik etmiyorlar.
Minikgezgin
Bu Ağustos’ta 7 yaşına girecek olan Tibet Çınar, gezilerini “Pedalımda Ülke“ adında bir kitaba döken bisiklet gezgini bir ailenin oğlu. İlk yolculuğuna 22 aylıkken çıkmış ve -sıkı durun- ailece 3.486km pedal çevirmişler. Bu 54 günlük Almanya’dan başlayan Avrupa gezisinde minik gezgin ikinci yaşını da kutlamış. Bisiklet yolculuğu az yük gerektirdiğinden, Tibet Çınar yanına sadece sevdiği birkaç oyuncağını, kitabını ve uyku oyuncağını alıyor. Tibet kendi bisikletiyle eşlik etmeye başladığında yolculuk rotası önce Güney Amerika ve Güney Afrika sonra da dünyanın geri kalanı olacak.İlham verici hikayelerini ve çocukla seyahatin nasıl mümkün daha detaylı okumak isterseniz, “Minik Gezgin Yolda Büyümek” adlı ikinci kitaplarını edinebilir ve blogları minikgezgin’den takip edebilirsiniz.
Gezenanne
6 yaşındaki Utku ve 2 yaşındaki küçük gezgin Umut’un annesi Embiye Ülgen, gezenanne blogunun kurucusu. Çocuklarıyla gezmek isteyen ailelere deneyimlerini paylaşan ailenin küçük oğlu Umut iki aylıkken, büyük oğlu Utku ise bir yaşında Bulgaristan’a giderek başlamış. Embiye, her yerin çocukların üzerinde farklı bir etki bıraktığını görebildiğini söylüyor. Örneğin Utku’nun en çok aklında kalan; Moskova’da Kozmonot Müzesi’nde uzaya çıkmış gerçek uzay mekiklerini görmek olmuş. Hayallerini süsleyen yer ise Pisa Kulesi, çünkü orada pizza yiyecekmiş. Hatırlamaz diye kendinizi şartlandırmayın diyor Embiye, “çocuklu gezilerde, damlalar birikir deryalar oluşturur”; Utku 3 yaşındayken Gaziantep Zeugma Müzesi’nde gördüğü Çingene Kızı mozaiğini, aradan iki yıl geçmesine rağmen Istanbul’da bir sokak panosunda görerek annesine hatırlayarak oldukça şaşırtmış.
Geziyorumöyleysevarım
Celepci ailesi serüvenlerini geziyorumoyleysevarım blogundan paylaşıyor. Kızları Çakıl 6,5 yaşında, gezilerine dört aylıkken yurtiçi seyahatiyle paylaşmış ve sekiz aylıkken Hollanda’ya yaptığı seyahatle sürdürmüş. Blogun kurucusu Sema, Çakıl’ı rahatlatacak aktiviteleri mutlaka programa dahil ettiklerini söylüyor. Çakıl ailesiyle maceralara girişmeye alışkın; 2,5 yaşında rafting, 4,5 yaşında ise parasailing ve safari yapmış. Berlin’de Bergama Müzesi ziyaretlerinde tüm gördüklerinin İzmir’den geldiğini öğrenince iyice oldukça gözyaşı dökmüş. Küçük gezginin en çok etkilendiği yer Kaliforniya gezisi sırasındaki zengin program ve izleme turunda balinayla tanışmak olmuş. Şimdilerde ise bir belgeselde gördüğü Çin tapınaklarına gitmek için kumbarasını doldurmaya başlamış.
Gezenti Anne
Özlem ve Ahmet, gezi odaklı hayatlarını şimdi 7 yaşına giren ikizleri Dora ve Doruk doğduktan sonra da tam gaz sürdürmüşler. Gezilerinin aile bağlarını güçlendirdiğine inanıyor, çocuklarla ortak keyif alanlarını arttırıyor ve güzel anılar biriktiriyorlar. Dora ve Doruk ilk seyahatlerini 1 yaşlarında Antalya’ya yapmış, ardından da Sümela Manastırı’na doğru maceraya atılmışlar. En çok nereden etkilendikleri sorulduğunda bu kış kayakla tanıştıkları Palandöken seyahatinden bahsediyorlar. Hayallerinde ise Paris Eurodisney’de coşmak var. Aile geçtiğimiz yıldan beri İngiltere’de yaşıyor ve ikizlerle İngiltere’nin değişik yerlerine yaptıkları keşifleri blogda paylaşıyor.
Banu’nun Dünyası
Banu’nun Dünyası blogunun kurucusu Banu Tozluyurt’un kızı Duru şu an 12 yaşında. Gezgin aile Duru’yla birlikte daha da maceralı gezilere başlamış, Banu, cocukla seyahatte aile olduklarını daha da iyi hissettiklerini söylüyor. Duru, ilk yurtiçi seyahatini 12 günlükken Sapanca’ya, ilk yurtdışı seyahatini ise 9 aylıkken Almanya’ya yapmış. Aklında en çok kalan ise New York gezisi. Her zaman bu şehrin büyüsünü anlatıyor ve hayalinde hep yeniden ziyaret etmek var. Duru’nun bir unutamadığı anısı da Kenya’da safaride, babasıyla ellerinde peynirli sandviçle çadırdan adım atınca, etraflarının maymunlar tarafından sarılıvermesi .
