Sonunda dünyanın en karizmatik şehirlerinden biri olan Roma’ya ailece gitmeye karar verdiniz. Çocuğunuzla çıkacağınız bu seyahatin hepiniz için keyifli geçmesi için bu ipuçlarına kulak verin.
Nerede Vakit Geçirmeli? Çocuğunuzla birlikte keyif alacağınız bazı öneriler
Gezinize Roma’yı temsil eden en ihtişamlı yapılardan biri olan Kolezyum’la başlayın. Buraya gitmeden önce sıra beklememek için mutlaka bir RomaPass edinin ve ailece girişte karşılaşacağınız kalabalıklardan sıyrılın.
Roma’yla ilgili gezi öncesi çocuğunuza bahsedeceğiniz birkaç ilginç bilgi yeni yapacağı keşiflere olan ilgisini etkileyecektir. Çocuğunuzun yaşıyla da değişecek bu bilgi, bir kurt tarafından büyütülen Romulus ve Remus kardeşlerin büyüyünce Roma’yı kurmasından, gladyatörlerin nasıl hazırlık yapıp arenaya çıktıklarına kadar ilgi alanlarına göre değişebilir.
Kolezyum’a kadar gitmişken üç günden fazla kalıyorsanız yakınındaki Antik Roma döneminin şehir merkezi olan Roma Forum’a ve Paletino Tepesine de vakit ayırın. Anıtlar ve tapınaklardan oluşan etkileyici arkeolojik yapıları görmek özellikle tarih meraklıları için müthiş bir fırsat olabilir. Tarihi figürler ve mekanlar masalsı olarak anlatıldığında çocukların dikkatini toplaması daha da kolay oluyor. Forum bunun için çok müsait bir yer.
Kolezyum geziniz sonrası tarihte yolculuğa bir simülasyonla devam etmek isterseniz Venezia Meydanı’na yönelin. Buradaki Time Elevator simülatörü sizi Roma’nın tarihinde 45 dakikalık bir maceraya sürüklüyor, çocuğunuz 4 yaşın üstündeyse ve uzun yürüyüş sonrası kısa molanızı daha efektli ve eğlenceli hale getirmek isterseniz buyrun.
Eğer çocuğunuz 6 yaşının üstündeyse ve gladyatörlere meraklıysa Gladyatör Okulu tam ona göre. İki saatlik eğitimde bazı basit kılıç kullanma teknikleri öğretiliyor ve kostümler veriliyor. Bu programla sizin minik Maximus gladyatörlüğe adım atıp hem tarihi öğrenebilir, hem de eğlenceli zaman geçirebilir. Sizin de onu izleyerek eğlenebileceğiniz bu aktivite için en az bir kaç gün önce rezervasyon yapmanız gerekiyor.
Kolezyumdan çıkıp Venezia Meydanına doğru devam edince hemen yanıbaşınızda göreceğiniz korint sütunlarıyla yükselen etkileyici beyaz yapı Vittorio Emmanuel Abidesi. İsterseniz asansörle terasına çıkarak Roma’yı kuşbakışı görebilirsiniz.
Buradan kısa bir yürüyüşle Trevi bir diğer bilinen adıyla Aşk Çeşmesi’ne ulaşabilirsiniz. Geçtiğimiz yazdan beri Fendi sponsorluğunda tadilatta ama çevresindeki kalabalıkta pek bir azalma yok. Umarım sizin seyahatiniz sırasında tamamlanmış olur ailece dilek tutup bozuk para atanlara katılabilirsiniz.
Günün son durağı İspanyol Merdivenleri olabilir. Burada pusetliyseniz basamakları çıkmamak için Trinita Dei Monti yönüne değil via del Corso tarafından gitmeyi tercih edebilirsiniz. Trinita Dei Monti’yi görmek isterseniz burada da bir kilise ve obelisk var. Ayrıca akşamüstü olduğunda yukarıdan manzarayı ve alışveriş caddelerinden Via dei Condotti’nin ışıl ışıl parladığını görebilirsiniz. 138 basamağa sahip İspanyol merdivenleri önündeki Bernini’nin Barcaccia çeşmesiyle aile fotoğrafları için değişmez karelerden.
İkinci gününüze dünyanın en güzel sanat eserlerinden bazılarını görme fırsatınızın olacağı Vatikan’la başlayın. Müzeleri görmek için mutlaka biletinizi önden ayırtın. Ayrıca tavsiyem gezmeden önce çocuğunuzu görecekleriyle ilgili bilgilendirmeniz. Sistina Şapeli’ne gitmeden o birleşen parmakların ne anlama geldiğini ve severek izlediği pizza tutkunu ninja kaplumbağaların isimlerini kimlerden aldığını bilmesi iyi olmaz mı? Tavan ve duvarlardaki dev sanat eserleri inanın büyükler kadar küçükleri de oldukça etkiliyor. İçeride sessizce geçirmeniz gereken vakitten sonra bırakın çocuğunuz St Pietro Meydanı’nda koşup zıplasın, harcasın tüm enerjisini. Vatikan’daki gezinizi Castel Sant Angelo ve önündeki Hadrian Köprüsünden çekeceğiniz fotoğraflarla sonlandırın.
Roma demek çeşmeler ve elbette ki meydanlar demek. Adını her öğrendiği çeşme yada meydan için yıldız kazanacakları bir sistem kurarsanız çocuklarınıza geziyi daha da eğlenceli hale getirebilirsiniz. Kazandığı yıldızlarla verilecek ödül size kalmış, biz dondurma topları olarak belirlemiştik.
Meydan demişken Dört Nehir Çeşmesi’yle buluşacağınız Navona, ressamları, sokak sanatçıları ve karikatüristleri izleyerek minik bir içecek molası vermek için güzel bir seçenek olabilir. Güzel bir pizza yemek için bir klasik derseniz Roma’nın en sevimli meydanlarından Campo dei Fiori’deki Il Fornaio’ya doğru yönelin.
Navona’dan kısacık bir yürüyüşle “tüm tanrıların tapınağı” anlamına gelen, daha sonra kiliseye çevrilen Pantheon Tapınağı’na yürüyün. Rafael ve bazı İtalyan krallarının mezarları da bulunan yapı çocukların ilgisini çekecek türde. Zamanının en yüksek kubbesine sahip yapının tepesindeki açıklığın tek ışık kaynağı olması ve buradan gelen ışığın dev bir saat gibi güneşin devirlerini göstermesi oldukça ilginç. Yapının dışındaki kolonların ise o yıllarda 2800km ötedeki Mısır’dan getirilmiş olması sizi olduğu kadar çocuğunuzu da şaşırtacak türden.
Bir başka popüler meydan derseniz Piazza del Popolo’yu atlamamak gerek. Adını aynı yerde bulunan Santa Maria del Popolo Kilisesi’nden alan bu meydan, dikilitaşı, Neptün Çeşmesi ve Obelisk çeşmesiyle hem de görülmeye hem de trafiğe kapalı olduğundan koşup enerji atmak için ideal.
Buraya kadar gelmişken kafanızı yukarı kaldırın karşınızdaki Pincio tepesindeki göreceğiniz Villa Borghese’e ister basamaklardan isterseniz de ağaçlı rampayı tırmanarak çıkın. Villa Borghese ve bahçeleri için yarım gününüzü ayırmalısınız. Burada ister bisiklet kiralayabilir, ister park içinde gezen mini trenle bir tur yapabilirsiniz. Daha da uzun vakit ayırabiliriz derseniz hayvanat bahçesini ziyaret edebilirsiniz. Yukarıdan manzaraya karşı fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin.
Ilk iki günde turistik gezilerin ardından Explora Müzesi’nden keşif zamanı. Müzede animasyon laboratuvarı, bilinçli tüketimi anlatan mutfak ve alışveriş atölyesi, bilim atölyesi gibi ilginç köşeler yer alıyor. Biletinizi önceden almanızda fayda var- müzeye 1 saat 45 dakikalık ziyaretler yapılabiliyor.
Bir diğer deneyim İtalyan ustalardan pizza yapmanın incelikleri olabilir. Bir çok pizza yapım kursu mevcut- bunlardan biri de Tiber nehri kıyısındaki La Torre Vecchia Restaurant’ta gerçekleşiyor. En az iki gün öncesinden rezervasyon yaparak gidebileceğiniz bu keyifli aktivitede çocuklar ellerini italyan usta yardımıyla hamura buluyorlar. 2.5 saatlik bu aktivitede yaptıklarından yiyiyorlar ve keyifli vakit geçiriyorlar.
Daha da vaktimiz var çocuklar için bu müze dışında nereye gideriz derseniz zengin içeriğiyle Zooloji Müzesi, büyük yaştaki teknoloji tutkunu çocuklar için Techotown, evrenin derinliklerini keşfetmek isteyen astronomi meraklısı çocuklarla Astronomi Müzesi gezilebilir.
Nerede ne yesek?
Mimari güzellikleriyle büyüleyen Roma’nın muhteşem yemek alternatifleriyle de iştah kabartıcı olduğunu söylemeye pek gerek yok herhalde.
İtalya’nın iyi taraflarından biri de restoranların çocuklara servis vermeye alışık olması. Bol gürültülü bu restoranlar kimi zaman ayrı bir çocuk menüsü sunmasalar da menülerinde çocukların sevdiği yemekler bulunuyor. Aile dostu görünen restoranların çoğunun açıkhava alanları oluyor ve yazın büyük rahatlık sağlıyor.
Tavsiyem eğer çocuğunuzun yemek yemesi uzun da sürüyorsa kalabalık artmadan ve servis yavaşlamadan mutlaka saat 6 civarında yemek yiyeceğiniz yere yerleşin.
Geleneksel ancak bir yandan kreatif menüsüyle Roscioli ziyaretinizi hak ediyor. Sabırlı ve oldukça profesyonel ekibi çocuklu ailelerin de ihtiyaçlarına yardımcı oluyor. Yazın daha da keyifli – şarap kavı ve peynir seçenekleri ise şahane.
Yiyeceğimiz herşeyden memnun kalalım diyeceğiniz nefis bir restoran da Flavio al Velavevodetto. Özellikle makarnaları ve tiramisunun tadı damağınızda kalacak.
Hem güzel bir atmosfer hem de iyi pizza derseniz açıkhava alanı da bulunan Il Brillo Parlante’yi deneyebilirsiniz. Ispanyol Merdiveni’ne yakın bir yer ararsanız tercih edebilirsiniz.
Yok karnımız Kolezyum yakınında acıktı hem dinlenelim hem de hesaplı bir yerde yiyelim derseniz La Taverna dei Fori Imperiali’de mola verebilirsiniz. İtalyan ev yemekleri de burada denenebilir.
Gelato denildiğinde Fatamorgana doğal malzemelerden yapılan lezzetli dondurmaları tatmak için ideal bir durak. Bir çok farklı yerde şubeleri karşınıza çıkacak. Mesela Trastevere’deki Piazza San Cosimato’dakine uğramak isteyebilirsiniz.
Gelateria del Teatro ise Navona yakınında daha çok Romalıların bildiği bir yer. Taze malzemeler ve incir ve beyaz şeftali gibi farklı tatlar sunuyorlar. Herkesin mutlaka bir kez yediği bir klasik derseniz Trevi’nin yanındaki San Crispino’ya uğrayabilirsiniz.
Nerede Kalsak?
Her bütçeye uygun aile dostu otel bulmak mümkün Roma’da. Benim sokakta neredeyse tüm geçirdiğimiz tatillerdeki tercihim merkezi, temiz ve ailemin rahat edeceği büyüklükte odaya sahip olması oluyor. Gözün kapalı bir yer öner derseniz, size hemen İspanyol merdivenleri ve Piazza del Poppolo arasında kalan tam da böyle bir B&B önerim Il Corso olur. Bir aile işletmesi ve kendinizi gerçekten evinizde hissettiriyorlar.
Roma’dan başka yerlere gideceğiniz Termini istasyonuna yakın olalım yine hesaplı olsun derseniz San Lorenzo’yu deneyebilirsiniz. Aile için ideal ayrıca isterseniz bisiklet de kiralayabiliyorsunuz.
Her yere yürüyerek ulaşayım konforlu ve modern olsun diyenlere önerim Palazzo Navona Hotel. Adından da anlaşılabileceği gibi Navona meydanındaki bu şık dört yıldızlı otelde 3 yaşından küçükler ücretsiz konaklıyor ve çocuk bakım servisi de sunuluyor.
Tüm programımı kendim yapacağım ancak lüksten ödün vermem diyen aileler ise DOM Hotel Roma’yı deneyebilirler. Merkezi konumu ve modern çizgisiyle konaklamada keyif ve rahatlığı sağlıyor.
Bazı ipuçları…
Arnavut kaldırımlı sokaklarından ve göz kamaştırıcı binalarından çok keyif alacağınız bu şehri yürüyerek gezmelisiniz. Çocuklar söz konusu olunca hızlı yorulma ihtimaline karşı tecrübeyle sabit altın çözümüm scooter. Taşıması kolay, kullanması eğlenceli ve uzun yürüyüşlerde hayatı kolaylaştırıyor. Eğer çocuğunuzun yoksa bir tane edinin ve tatil öncesi sürpriz olarak verin, çok faydasını göreceksiniz.
Şehrin tamamını bir kaç günde hakkını vererek gezmek oldukça zor. Bunun yerine kendinize en çok görmek isteyeceğiniz ve çocuğunuzun da keyif alacağını düşündüğünüz yerlerden oluşan bir liste hazırlayın ya da önerilerime kulak verin.
Roma bir günde inşaa edilmedi siz de kendinizi her yeri görmek için yıpratmayın. Hedefiniz herkesin rahat olacağı ve keyif alacağı bir günü tasarlamak olsun.
Eğer çocuğunuzun pusete ihtiyacı varsa mutlaka yanınıza çok hafif bir tane alın. Binaların basamaklarından metro iniş çıkışlarında böyle yaptığınıza şükredeceksiniz. Ayrıca imkanınız varsa yanınıza sling bulundurun çünkü örneğin St.Pietro Basilikası’nda pusete izin verilmiyor.
Gezi için en ideal zaman hem turist akışı ve hem de hava koşulları düşünüldüğünde ilkbahar ve sonbahar.
Gitmeden telefonunuza Rome Travel Guide and Offline City Map ya da tripadvisor’dan Rome City Guide indirin. Oldukça faydasını göreceksiniz.
Eğer üç günden fazla kalacaksanız ve telefon hattınız data kullanımı konusunda acımasızsa, TIM’den prepaid data kartı almanızı tavsiye ederim. 15 euro vererek edineceğiniz bu kart sayesinde çok rahat edeceksiniz.