San Diego çocuklu ailelere için bir cennet sayılabilir. Okyanus kıyısında, içinde ve etrafında bir dolu tematik park olan, konaklama fiyatları Los Angeles ve San Francisco’nun genel olarak altında olan ve iyi yeme-içme seçenekleriyle Kaliforniya tatilinde belki de en uzun süreyi ayırmanız gereken şehir olabilir.
San Diego’da görecek çok şey var ama kaçırılmaması gereken en güzeli San Diego Safari Park. Adından da anlaşılabileceği gibi burası sıradan bir hayvanat bahçesi değil. Safari yapmak için Afrika’ya gitmenize gerek kalmadan müthiş bir mini safari imkanı sunuyor.
Doğa içinde hayvanların özgürce hareket edebildiği 3500’den fazla hayvanın bulunduğu dev parkı aileler farklı şekilde gezebiliyor.
Bunlardan en temel olanı mini bir otobüs yolculuğu. Doğalhayatın park içinde çok iyi bir şekilde korunduğu gezerken görüyor, yanları tamamen açık bu araçtan inmeden bazı yerlerde yavaşlayıp hatta bazen durarak keyifli bir geziyle parktaki hayvanlarla tanışıyorsunuz. Özellikle küçük çocuğu olanların öncelikli tercihi bu tur oluyor.
Çita safarisinde bu vahşi kedinin hızına koltuğunuzda oturarak tanık oluyorsunuz. Eğitmeniyle karşınıza çıkan çitanın saatte 112km çıkan hızı ağzınızı açıkta bırakıyor.
Macera meraklısı aileler tırmanıp sallanıp ormandaki ağaçlar arasında jungle ropes safari’ye katılabilir. Tercihinize göre rotanızı ve zorluk seviyesini çizin ve heyecana hazır olun. Bazı bölümlerde yerden 10 metre kadar yüksekte olacağınız 90 dakikalık macerada Safari park ekibi güvenliğiniz için yardıma her zaman hazır.
Sahne arkası denen safari tipinde bir kaç farklı seçenek de var
ister kaplanların ister aslan isterseniz de çitaları daha yakından görebilir ve besleyebilirsiniz. Bunun dışında daha küçük çocukların da yapabileceği meerkat, keçi ve yayın balığını yakından görüp besleme imkanı da mevcut. Kuşlara meraklı aileler doğanlar ve şahinlerin dünyasına tanık olabilecekleri yolu seçebilirler. Eğer çocuğunuz Doktor McStuffins’den etkilenip veteriner olmayı kafasına koymuşsa veteriner kliniğini ziyaret ederek hayvanlar için neler yaptıklarına göz atabilirsiniz.
Hayvanlarla daha uzun vakit geçirmek isteyen ve daha küçük bir grupla hareket etmek ailelerin tercihi karavan safariden yana oluyor. Üstü ve arkası açık karavanla Asya ve Afrika kuşları ve memelileri ziyaret edilip bu turda zürafalar beslenebiliyor. İki saatlik bu tur sabahın erken saatinde de yapılabiliyor. İki saat bana yetmez diyen aileler 3.5 saatlik turu da alabilir. Bir de çocuklara özel Afrika bölgesinde iki saat geçiren karavan turu mevcut.
Flightline Safari de ise yerden 40 metre yüksekte bir salıncağa benzer bir aparatla ip üstünde parkı geziyorsunuz. Altınızdan gergedanlar ve ceylanların geçtiğini düşünün! İlk uçuştan sonra karadan transferle bir sonraki platforma ulaştırılıyorsunuz. Şu sıralar yenilenmek için kapalı ama gideceğiniz zaman mutlaka kontrol edin.
Bize özel bir tur olsun, yarım gün ya da tüm günü burada özel rehber eşliğinde geçirelim ve hayvanları da sevelim diyen ailelere de böyle bir VIP imkan sağlanıyor. VIP safari biraz tuzlu ama müthiş bir deneyim olmalı.
Son safari. Şu satıra kadar okuduklarınız yeterince heyecanlandırdı mı sizi bilemiyorum ama eminim bu çok heyecanlandıracak. Mayıs sonundan Ekim sonuna kadar Roar&Snore Safari ile gece kamp yapmak mümkün! Üç farklı çadır tipinden birini seçip bu unutulmaz maceraya girişebilirsiniz. Hatta gece görüşlü dürbünlerden de parkta edinebilir maceraya macera katabilirsiniz.
Bu parkta güne filler veya kaplanlara başlamak isteyenler de düşünülmüş. Önceden yapacağınız rezervasyonla isterseniz fillerin bulunduğu alanda isterseniz de kaplanların yakınında kurulacak kahvaltıda yerinizi alın, hem onların günlük eğitimlerine şahit olun hem de unutulmaz bir kahvaltı yapın.
Safari Park anlatmakla bitmiyor, yaşanmalı. Bu parka iki kez gitmiş biri olarak heyecanla çocuklarımın büyümesini ve kamp safarisi için kapılarını çalmayı bekliyorum! Sizin aklınızdan geçen hangisi? Hadi yapın planınızı ve siz de gezin, görün, keşfedin.