Çocuklarınızla sunduğu tüm imkanlarla en çok rahat edeceğiniz ve mutlu olacağınız şehirlerden biri Amsterdam. Neden derseniz çocuklarla Amsterdam’a neler yapabileceğinize dair 10 öneriye göz atın. Parents Dergisi’den yayınlandıktan sonra işte burada.
1- Medeniyet ve huzurun temsilcileri: Parklar ve Bahçeler
Vondelpark, Amsterdam’ın en ünlü parkı. Hava güzelken Melkhuis’un bahçesinde oturmak çocukları da oyun parkına bırakmak güzel. Parkın bir köşesindeki Kinderkookcafé ise aşçılık meraklısı miniklere yemek yapma fırsatı tanıyor. Gölette bir tur yazın ailece eğlencenin bir parçası olabilr. Yılda 9 milyon insanın ziyaret ettiği Vondelpark elbette tek park değil. Şehirde Frankendael, Rembrandtpark ve Flevopark gibi daha 30 park var.
2- Soğuğa meydan okuma vakti: Müzeler ve sıcak çikolata
Amsterdam bilimden sanata, elmastan çantaya, pipodan peynire,deniz kabuğundan demiryoluna onlarca farklı müzesiyle müthiş bir cazibeye sahip. Aile eğlencesi olanlar da elbette fazlaca.
3- Anne Altın Çağ Nedir? : Rijksmuseum
Müzeye girerken Tan elbette sordu, “Altın Çağ da ne?” Dersimizi çalışıp gelmek lazım ne de olsa, gezen öğrenmeye meraklı çocuklar sınırsız soru soruyor öyle değil mi? Ülkenin en büyük müzesi, devasa sanat koleksiyonuyla listemizin başında. Altın Çağ resimlerinden oluşan galerilerle çocuklarınızı Rembrandt ve Vermeer’le tanıştırdıktan sonra model gemiler, harika kostümler ve muhteşem bebek evlerini de görmelisiniz. Müzenin aplikasyonunu indirin, temalı turlardan ilginize uygun olanı seçin.
4- Çağdaş Sanat Meraklılarına: Stedeljik ve Moco Müzesi
Müzelerin iç içe olduğu Museumplein’de modern sanat ve tasarıma adanmış Stedeljik Müzesi ilgi çekici. Picasso, Matisse, Kandinsky gibi büyüklerle birlikte müzede çağdaş Hollandalı sanatçıların eserleri de yer alıyor.
Buranın en genç müzesi Moco’da ise Banksy başta olmak üzere, Koons,Hirst, Warhol ve Hering’den eserler sergiliyor. İranlı kardeşler Icy & Sot’un sergisi ise oldukça çarpıcıydı, fırsatını yakalarsanız tanışın.
5- Ayçiçeklerinin ötesinde: Van Gogh Müzesi
Arles’daki Yatak Odası, Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri başta olmak üzere Melis ve Tan gibi bir çok çocuk onu tanıyor, ancak adını taşıyan müzede buluşmak bir başka. Sanatçının Patates Yiyenler tablosunda bir duvar saati, ya da kardeşi Theo’ya 600 den fazla mektup yazdığını bilmiyor muydunuz? Müze, ailelere özel rehber ve miniklere hazine avı gibi aktivitelerle Van Gogh’u eğlenceli bir şekilde tanıtıyor. Üstelik çocuklar için ücretsiz.
6-Yavrum dikkat bulaşır: Micropia
Söylüyorum söylüyorum ama bir türlü dinlemiyor diyorsanız bırakın müzede öğrensin: Mikroplar burada! Bu ilginç müzede, Kiss-o-Meter ile mikropların bir öpücükle nasıl aktarıldığından, vücudunda her an gerçekleşen savaşa çocuğunuza öğrenecekleri çok ilginç. Artisplein’deki müzeden sonra ailece ne kendinizi ne de dünyayı aynı şekilde görmeyeceksiniz, bilin.
7-Bu NEMO balık değil
Beş katlı mavi binasıyla NEMO Bilim Müzesi, sergiler, gösterilerle çocukların favorisi. Elbette olacak hem eğlenceli hem de interaktif olarak çocuklara dünyayı öğrenmeye davet ediyor.
8- Müzelerden müze beğenin
Fütüristik binasıyla dikkatinizi çekecek olan Eye Filmi Müzesi’ne Centraal istasyondan ücretsiz feribotla beş dakikada gidiliyor, hem film dünyasına dalmak hem de manzara şahane.
Anne Frank’ın ailesiyle Nazilerden saklandığı çatı katı ve küçük Anne’nin ünlü günlüğünü kaleme aldığı Amsterdam kanalında ev de görebileceğiniz bir müze. Gidecekseniz hızla online bilet alın, lakin biletler çok önceden tükeniyor.
Ulusal Denizcilik Müzesi, video ve oyunlarla hem Hollanda deniz tarihini hem de denizde olmanın zorluklarını merak edenlere göre.
Amsterdam Müzesi, hem şehirle ilgili sunduklarıyla hem de 17. Yüzyılda yetimhanesi yaşamı simülasyonuyla çocuklar için farklı deneyim.
Tropenmuseum ise, farklı temalarla ve hikayelerle insanlığı anlatıyor, 6-13 yaş için de eğlenceli programları var.
9-Aslanlar, kaplanlar ve daha fazlası: Artis Royal Hayvanat Bahçesi
1838’den bu yana orijinal binalarını muhafaza ederken eklemeler yapmaya devam eden hayvanat bahçesi, sevdikleri hayvanlarla buluşturmak için bir fırsat olabilir. Burada bir de küçük bir planetaryum, akvaryum ve güzel bir de oyun alanı var.
10- Ben Amsterdam’ı gördüm demem kanal turu yapmayınca
Kanallar denilince Venedik kadar Amsterdam gelir aklıma. Şehri en güzel tanımanın yollarından biri olan kanal turu, teknede içinde oturularak da yapılabiliyor. Turumuzda nehir üstündeki evler Tan’a oldukça ilginç geldi, belki sizinkilere de gelebilir. Ailece bir tur atın, hem mimarinin hem de suda olmanın keyfini sürün.