Çocukla seyahate gidilir mi, ne zaman gidilir diye soranlara yanıtım, anne ve baba isterse her yere! İstemekle bitmiyor diyorsanız o zaman hadi kulak verin de anlatayım bildiklerimi size. Parents Türkiye için yazdım, şimdi blog’da.

Nerede yaşıyorsunuz bilemiyorum ama özellikle büyük şehirlerde hayatımızın bir kısır döngü içinde geçtiği gerçek. Çocukların da bu döngünün dışına çıkmaya farklı kültürler, yaşam şartları görmeye ihtiyacı var. Çocukla seyahat etmenin zorlukları olabiliyor ama bağımsız ve yaratıcı çocuklar yetiştirmek üzerine faydaları çok fazla. Aklınızdaki bazı sorulara yanıt bulduktan sonra belki siz de çantanızı hazırlamak isteyebilirsiniz.    

Düzenimiz bozulursa?

Haklısınız, çocuklar rutinlerinin bozulmasından hoşlanmazlar. Ancak yolculuklarda rutinin bozulmasının kötü olduğunu düşünmeyin, bu aslında esnekliğe adım atmak için bir fırsat. Öğle uykuları, meyve saatleri bir saat sonraya kaysa dünyanın sonu değil.  Seyahat ederken genel hatların dışına çıkmak, planlanmamış yeni keşiflere girişmek hayal gücünü ve yaratıcılığı destekliyor. Bu sadece küçükler için değil, büyükler için de bu geçerli. Üstelik siz yanındasınız, rutin bozulsa da birlikteliğinizle güvende hissetmeleri onları rahatlatacaktır.

Bu işler çok maliyetli mi?

Seyahat işleri çocukla gidince pahalıya patlar diye düşünüyorsanız  küçükken götürmenin maliyeti daha düşük söylemek isterim.  İki yaşına kadar uçak için sadece vergi veriyorsunuz, tren ve otobüsler genelde böyle bir ücret de talep etmiyor. Çoğu otel aynı odada 6 yaş altına ücretsiz konaklama veriyor. Kahvaltı ücretsiz, geri kalan yemekler genelde yarı ücretli ya da kimi yer de ücretsiz.  Maliyetler sizin için önem sırasındaysa önerim, erken planlayın, önce biletleri alın, otellerinizin rezervasyon koşullarında bu tip kurallarına dikkat edip erken davranarak istediğiniz kategoride yer ayarlayın. Konformist yaklaşımınızda biraz esnek olun, inanın çocuklar her gün beş yıldızlı kaydıraklı otellerde kalmadan da mutlu olabiliyorlar, yeter ki yanında olun ve birlikte olmaktan keyif aldığınızı hissetirin.

Hatırlamayacak, öyle değil mi?

Çocukları seyahate götürmek kaynakların boşa gitmesi mi? “Hatırlamayacak ki sen bırak büyüklere de gittiğin yerin tadını çıkar” öneriniz için teşekkürler, ben almayayım. Eğer hatırlamayacağını düşünüyorsanız o zaman hiç bir yere kıpırdamaya gerek yok, belki gece kitap okumanıza ya da renkli bir doğum günü partisine de gerek yok, onları mı hatırlayacak? Dur bakalım orada diyorsanız, siz de konuya lütfen şu açıdan  bakın: Belki Tan Singapur’da yaptığı zipline’i hatırlamıyor, ya da Melis Portland seyahatimizde Harikalar Diyarındaki Alice gibi bir tavşanın peşinden bahçenin bir ucuna koşup gittiğini unutup gidecek ama o an hissettikleri bilinçaltına yazılacak, o anın tanığı olarak da siz hep yakınında olacaksınız. Dönüp bakmak isterseniz elbette elde fotoğraflar da kalacak. Unutmayın, çocuğunuzun yaşadığı deneyim de sizin aldığınız keyif de baki. Gün gelecek elbette arkadaşlarıyla seyahati belki bizimle yapacağı seyahate  tercih edecek.  Yerine koyamayacağınız bir şey var, o da zaman,  biz bu nedenle birlikte olmanın tadını çıkarmak için bu harika fırsatları kolluyoruz.

En iyisi her şey dahil bir otele gitmek mi? Yoksa yanımızda yardımcıyı da mı götürsek?

Bu sorunun yanıtı sizin beklentilerinize ve seyahat tarzınıza bağlı. Her şey dahil otele gitmek bir kaç gün için belki dinlendirici olabilir ama yeni deneyimler getirip getirmeyeceği tartışmaya açık. Bizim ailece tercih ettiğimiz hem dinlendirici hem de maceralı öğretici seyahatler. Rotanıza, çocuğunuzun yaşına ve ihtiyaçlarınıza göre doğru bir kombinasyon yapabilirsiniz. Küçük bir örnek vermek gerekirse geçen ayki yazımda bahsettiğim Slovenya seyahatinde bir dağ kulübesinde kalıp kendi yemeklerimizi de yaptık, ranzaları olan bir yurtta da konakladık, göl kenarındaki otelimizde şampanyalı kahvaltı da yaptık. Çocuklar farklı yerleri görmeli, koşulları yaşamalı. Yeni deneyimlere, öğrenme fırsatlarına ve maceraya açıklar. Yeter ki siz de açık olun.

Çocuklar kültür turunda sıkılmaz mı? Planı hep parklar üzerine mi kurmalıyız?

Çocuk diyip geçmeyin, her şeyin farkındalar, meraklılar, açıklar, verdiğiniz her şeyi sünger gibi çeken beyinleri var. Naçizane önerim kalabalık turlara dahil olmadan, münferit ya da küçük gruplar olarak bu turları yapmanız. Zamanı ailenizin hızına ve ilgi alanına göre ayarladığınızda birlikte güzel vakit geçirebilirsiniz. Seyahatlerde Eyfel Kulesi gibi ikonik yapıları görmek güzel elbet ama planınıza deneyimler katmalısınız. Özellikle Avrupa’da bir çok müze çocuklara bulundukları yeri daha iyi anlayabilmeleri için deneyimler sunuyor. Siz de bunlara dahil olun. Bizim en yakın Paris planımızda Louvre’da hazine avı var mesela.

Yolculuk koşturmasında ne öğrenebilir?

Havaalanında mahsur kaldığınızdan peçeteden birlikte yarattığınız bebeklerle oyun, orman yürüyüşünde ağaçların yosun tutan tarafının kuzey olduğunu öğrettiğiniz an… Yolculuk koşturmaları öğrenecek farklı bilgiler ve sürprizler de getiriyor. Ülkenin neresinde hangi maden çıktığını dışında aklınızda pek bir iz bırakmayan coğrafya derslerini hatırlar mısınız? Ben o zamanlar sevmediğim coğrafyayı şimdi çocuklarıma yaşayarak öğretmenin tadını çıkarıyorum. Günlük hayatınızdan uzaklaştığınızda sizi bambaşka bir dünyanın beklediğini göreceksiniz. Tanıştığımız yeni kültürler, farklı dillerden kelimeler, farklı yüzler, haritalar, yol planlarımız ve bitmeyen kahkahalarımız bizi zenginleştiriyor. Seyahatle çocuklar hem dünyayı tanıyor hem de yaşam becerileri gelişiyor, daha ne olsun?

Birlikte geziyoruz, mutluyuz!

Gideceğiniz yerle ilgili planlara çocuğunuzu dahil etmeniz sorular sormasına, yeni şeyler öğrenmesine yol açıyor. Öğrendiklerinden yapacağı çıkarımlar size de farklı bir düşünce boyutu katacak, emin olun.

Seyahat çocukları yeni şeyler denemeye daha yatkın hale getiriyor. Biri boğa diğeri koç burcu olan çocuklarım inatlarına rağmen meraklarına yenik düşüyorlarsa sizinkiler de belki bu yolu tercih edebilir. Sınırsız fırsat var denemek isteyenlere.

Çocuklarla dost edinmek kolay. Yeni kapılar açıyorlar, onlar sayesinde kurulan kültürel köprüler uzun yıllar sizinle birlikte oluyor.

Bazen sorduğunuzda kendilerinden alamadığınız yanıtları, yaşıtları ya da başkalarıyla konuşurken vermeleri ve buna kulak misafiri olmanız bir harika. Kim olduğunu, nereden geldiğini anlatırken bilgisine, yabancı dilde konuşurken özgüvenine hayranlıkla duyabilirsiniz. Bu çıktığınız yolculukların boşa gitmediğinin kanıtı.

Çocukla seyahatte hızınız yavaşlıyor ama bu bir dezavantaj değil. Yavaş seyahat, farkındalık ve takdiri getiriyor. Mola verilen duraklarda belki hiç görmeden kaçıracağınız detaylarla, bir günde göreceğiniz kasabalarda ek bir günde ilginç keşiflerin karşınıza çıkması olası.

İtiraf Ediyorum

Çocukla seyahat her zaman çok kolay olmayabiliyor. Kartpostallarda gördüğünüz yerdesiniz belki ama poponuz şezlonga bir türlü değemiyor. Götürdüğünüz kitabın kapağı bir türlü açılamıyor. Özenle yaptırdığınız manikür iki günde bitiyor. Ne zaman varacağız sorusu gündemden düşmüyor. Kahkahalardan önce sızlamalar da bolca duyulabiliyor. Uçaklar kaçıyor, arabalar bozuluyor, çantalar kayboluyor. Ancak günün sonunda, tüm bu yaşananlar ilerde gülerek hatırlayacağınız, aile anı defterinize neşeli hikayeler olarak işleniyor. Bu nedenle tavsiyem  siz de deneyin, ailece gezin, görün, keşfedin.

 

 

 

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

©[2015] gezgorkesfet.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?