Conde Nast Traveller Türkiye Kasım sayısında ailece Filipinler deneyimimiz var. Çocukla Filipinler’e , Boracay’a gitmek isterseniz ilham kaynağı olabilir.
Fotojeni Güzeli
Yaprakların dökülmeye başladığı günlerde güneşi kumsalda batırmaya kararlıyız.
Turkuaz sulara, uçsuz bucaksız kumsallara sahip Filipinler’i keşfetmeye; kartpostallar gerçekleri söylüyor mu görmeye gidiyoruz.
Farklı diyarları keşfederek büyüyen oğlum Tan’ın parmak hesabı Filipinler’in ada sayısına yetmiyor: “Her gün bir adayı görmeye karar verirsen 19 yılını burada geçirmen gerekir” diyorum. Vakit dar; biz en favori iki adamız Bohol ve Boracay için yola çıkıyoruz.
Yeşilin Tropiği Bohol’da
Ahşap, bambu gövdeli, çatıları nipa yapraklarıyla sarılı evlerin, köylerin arasından arabayla geçiyoruz. Sakin sokaklara bakan minik kulübe-dükkanların sahipleri, geçerken samimi bir selam çakıyor bize. Doğanın hem cömert hem acımasız davrandığı bu adada, güler yüzlü, tatlı sohbetli şoförümüz Ases, 2013 depreminde büyük hasar görmüş ve hâlâ eski haline dönememiş kiliseyi gösteriyor bize. Carmen’e doğru ilerliyoruz; iç içe geçmiş maun ağaçlarından oluşan orman burada bizi yükselmeye başlayan güneşe karşı kollarıyla sarıyor.
Huzurla dolu bir yolun ardından hayallerimi süsleyen Çikolata Tepeleri’ne ulaşıyoruz. Bu 1268 konik ve simetrik tepenin nasıl oluştuğuna dair birkaç efsane var. İki devin kavga ederken birbirine taş ve kum fırlatmaktan yorularak barışması sonunda oluştuğunu iddia eden versiyon çocuklarımın hem aklına yatıyor hem de onları güldürüyor. Tepeler şimdilik hâlâ yeşile yakın ama Kasım itibariyle adını aldığı çikolatanın rengine bürünmeye başlayacak.
Pirinç tarlasında hasat yapan kadınlara el salladıktansonra onlarca kez okuduğum Aç Tırtıl masalını hatırlatıyorum; kitaptaki tırtılın mucizevi dönüşümüne dahil olmak için Bohol’daki Simply Butterfly Conservation Center’ın yolunu tutuyoruz.
İnsanı yeşile doyuran Loboc Nehri turu da listemizde. Biz hindistancevizi ağaçlarını kumsalda görmeye hazırlanırken onlar nehir üstündeki teknelere reverans yapıyor. Nehir turu ve yemekler oldukça turistik ama teknedeki canlı müzikle büyülü doğa, buradan ayrılırken yüzünüze tatlı bir tebessüm yapıştıracak. Yakınındaki Loboc Ekoturizm Macera Parkı orman ve nehir üstünden telesiyejle ya da zipline ile uçmak isteyenlerin uğrak noktası.
Bohol’de tanışmanız gereken en ilginç canlı, 160 gram ağırlığıyla cebinize sığabilecek küçüklükteki sevimli Tarsier’ler. Maymunu andıran bu primatların iri gözleri o kadar büyük ki onları yuvasında döndüremediğinden, küçücük kafasını 360 derece çevirerek bakıyor etrafına. Boyuna posuna aldanmayın; altı metre ötesindeki böceği gece bile görebiliyor (tarsierfoundation.org).
Komşu Panglao
Bohol’un küçük komşusu Panglao Adası’ndaki Hinagdanan Mağarası çok büyük olmasa da serin yeraltı sularında yüzme fırsatıyla cazip. Mağaranın içine tepeden süzülen ışık ve üstünüzden hızla uçarak ve öterek geçen kırlangıç kuşları da ortamı fazlasıyla mistik kılıyor. Filipinler’in zengin denizaltından çıkma deniz kabuklarını görebileceğiniz Nova Shell Museum’un sergileme alanı dar ama deniz kabukları oldukça etkileyici.
Ayakkabılara veda zamanı
Pudramsı kumları, büyüleyici resifleriyle Boracay iyi ki geldik dedirtecek türden. Kumdan kale yapmak, otel ve restoranların sıralandığı White Beach sahilinde ister gündüz ister gece yürüyüşe çıkmak, çevredeki adacıkları tekne turuyla keşfetmek, hepsi şahane. Timsahı andıran şekliyle Crocodile; mağaradan okyanusa açılabildiğiniz Crystal Cove; tüplü dalış yapanlara sunduğu zengin denizaltı dünyasıyla Ilig-Iligan Kumsalı tekneyle gezerken duraklarınız olabilir.
Bulabog Kumsalı ise adada kitesurfe yapanları sıkça göreceğiniz yer. Tüplü dalış yapmayıp sualtını merak edenler, okyanusun dibine bir platformla inilen, adını başa takılan kasklardan alan ve dalgıç eşliğinde yapılan helmet diving’i denemeli.
Özel, kuyruklu bir kostümle sualtında denizkızı gibi yüzme deneyimi de Boracay’ın sunduklarından (philippinemermaidswimmingacademy.com).
Adanın D-Mall denilen açık alışveriş merkezi ise bizim yazlık beldelerdeki çarşıları andırıyor. Bu hızlı tempodan yorulursanız kendinizi atacağınız yer de Mandala Spa & Resort Villas (mandalaspaandresortvillas.com) olmalı…
Burası Boracay’ın en dinlendirici köşelerinden. Terapileri de, tropik ağaçlar arasına saklanmış, romantik kaçamaklara gebe villaları da enfes.
Fotoğraf çekmek ve gün batımını izlemek için tercih edilen yerlerden biri, üstüne de tırmanılan Willy’s Rock ama bizim daha önemli işlerimiz var. Sizin de Puka Beach’te deniz kabuğu toplama faaliyetiniz medcezir sonrasına denk gelirse bastığınız yere dikkat edin; ayağınızın altında deniz kestanesi başta olmak üzere türlü deniz canlıları olabilir.
Söz konusu canlılara bakarken bir yandan denizkızları nerede diye aranan minik kızıma cevap ağabeyinden geliyor: “Onlar daha derinlerde yüzüyor ama bak burada mavi bir denizyıldızı var!” Denizyıldızını derin sulara ulaştırıyoruz; ardından bize ailece güneşin muhteşem batışını izlemek kalıyor.
NASIL GİDİLİR?
THY (thy.com) Manila’ya her gün direkt uçuyor. Manila’dan Bohol’deki Tagbilaran Havalimanı’na ve yine Manila’dan Boracay’a Caticlan Havalimanı’na yaklaşık bir saatlik doğrudan uçuşlar mevcut.
FİLİPİNLER’DE NEREDE KALINIR
Bohol Bee Farm: İçinde bir arı çiftliği de barındıran bu otel bir harika. Okyanusu tepeden gören kafesinin özel yapım pesto sosları ve çiçeklerle bezenmiş salataları da oldukça leziz. boholbeefarm.com
The Lind Boracay: White Beach’in lüks ve modern tasarımlı oteli The Lind, Boracay’daki eviniz olabilir. Okyanusa bakan odalarında uyanmak, sonsuzluk havuzundan günbatımını izlemek, havuz kenarında taze dilimlenmiş mango eşliğinde kitabınızdan bir sayfa daha çevirmek gibisi yok. thelindhotels.com
FİLİPİNLER’DE NE YENİR?
Subo Boracay: Filipin mutfağından beef kare kare, calamansi soslu buko puso salatasını ve üstüne de mango queso pastasını denemelisiniz. suboboracay.com
Turist Olmayın Gezgin Olun
Boracay’da balık yemek için havalı bir restorana gitmeyin. Balık pazarı D’Talipapa’da iyi bir pazarlık yapın ve rengarenk balık ve kabukluları alarak hemen yakınındaki yerlerden birinde pişirtin.
MERHABA,
YAZILARINIZI OKUDUM TEŞEKKÜR EDERİM BİZDE 5 ŞUBAT DA 1 YAŞINDAKİ KIZIM VE EŞİMLE FİLİPİNLERE GİTMEYİ PLANLIYORUZ. ÇOÇUK İÇİN YİYECEK VS ALMAMIZA GEREK VAR MIDIR YANIMIZA BİZE TAVSİYENİZ VARSA SEVİNİRİZ. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİZ.