Everest’e tırmanmak mı? Ormanların derinliklerinde beş büyük peşinde en iyi kareyi yakalamak mı? Doğada yeni deneyimler peşindeki koşmanın cazibesini her geçen gün artırıyor. Böyle maceralara girişirken, doğanın sürprizlerine karşı nasıl hazırlık yapılmalı? Conde Nast Traveller için hazırladığım bu kılavuz, macera seyahatine meraklı gezginlerin ilgisini çekebilir.

On yıl önce yaşadığım kamp deneyimim, bana bu işte tecrübesizken spontan olmanın çok da mantıklı olmadığını göstermişti. İyi bağlanmamış bir çadır, güzel bir yaz gününün akşamında bardaktan boşanırcasına yağan yağmur ve  çevrede sığınacak yerin olmaması bolca öksürükle geçen bir yazın başlangıcı oluverdi. Benimki  şehrin iki saat kadar uzağında bir doğa buluşması denemesiydi ancak macera için okyanusları aşıp farklı kıtalara gitmeye hevesli gezginler var.

kackar-mountains-hiking-900x900

Doğa aç kollarını sana geliyorum!

Belki bir çadır belki de bir yaylanın tepesinde derma çatma bir klübe. Doğayla buluştuktan sonra konfor ne kadar önemli? Setur Turizm Müdürü Oktay Temeller, doğa açılmak isten gezginlerin beklentileri farklılık gösterdiğini belirtiyor.  “Doğa sevdalıları daha çok sessiz ve gerçek deneyimi isterler. Kalacakları yerin temiz, sade, doğaya uyumlu ve en önemlisi yöresel detaylar içermesine dikkat ederler.” Temeller’e göre şehirli ama doğada vakit geçirmeyi düşünen gezginler ise ulaşılabilir lüksü önemsiyorlar.

Abercrombie & Kent Destination Management Türkiye’den Sorumlu Satış ve Pazarlama Direktörü Merve Irmak ise gezginlerin her şeyden önce, televizyonda, belgesellerde gördükleri şeyleri birebir tecrübe etmeyi beklediklerini söylüyor.  Irmak, “Gezginler, doğal güzellikler, hayvanlarla yakın karşılaşmalar, şehir hayatında sadece sosyal medyada bir ütopya gibi gördükleri fotoğrafların içinde kendileri olmayı” beklediklerini söylüyor.

doga

Nerden Başlamalı?

Konunun uzmanlarının uzlaştığı bir nokta, ilk defa doğaya çıkacak gezginlerin, ister bu sporlara amatör ya da gönüllü olarak başlamış ister profesyonel olarak yapan rehberler eşliğinde başlangıç yapmaları. Elbette trekking ve tırmanış gibi sporlarda rotaları öğrenip, zamanla tecrübe edindikçe kendi faaliyetlerinizi de planlayabilmeniz de mümkün.

İşin sizin için hevesten alışkanlık ve tutkuya dönüşüp dönüşmeyeceğini görmek için de acele etmemeli. Yedi yıldır AKUT’ta gönüllü olan ve  amatör doğa sporları topluluğu Derintutku’da rehberlik yapan Ahmet Çakır uyarıyor: “Dağcılığa başlayıp binlerce liralık ekipmanlar alan bazı arkadaşlarım, -15 derecede çadırda bir gece kaldıktan sonra bu sporun kendilerine uygun olmadığını anladılar”.

Oktay Temeller, rehberle yola çıkmanın uyum süresince kaybolacak vakti kazandırdığını belirtiyor. “Zaman planı mükemmele yakın yapılarak uygulanır. Seyahate ayrılan sürenin çok uzun olmadığı göz önüne alınırsa yaşanmışlık, tecrübe ve uzmanlık gezgine bir rehber tarafından verilebilecek en önemli unsurlar”.

dogaÇakır  ise doğru planlamanın iyi bir macera seyahatinin belki de en önemli bileşeni olduğunu söylüyor. Nereye gideceğinizden, kiminle gideceğinize, gideceğiniz yerin hava koşulları ve bu koşulların gerektireceği ekipmanları düşünüp edinmeye kadar göz önünde bulundurmanız gereken noktalar var”.

12 yıldır doğa sporlarıyla uğraşan AKUT Marmaris Ekip Lideri Tolga Gözüm de bunu destekliyor:  “Eğer söz konusu tırmanışsa planlamanın ilk aşamasında bölgenin coğrafi durumu kontrol edilmeli”. Kayalık mı, patika mı, yüksek irtifa mı gibi soruların yanıtları malzeme hazırlığı için kilit nitelikte.

Gözüm, acil durumlar için  nereye ne yapılacağı ve ne kadar süre sonra geri dönüleceği gibi bilgileri yakınlarla paylaşmanın önemini belirtiyor. Bu özellikle kaza ve kaybolma gibi durumlarda yardım talep edemeyecek durumda bile olunsa bile bu bir arama ekibi için gerekli başlangıç noktasını belirtmek adına önemli.

nature

Merve Irmak ise maceraya atılmak isteyen gezginlere programlarını saygın, güvenilir acentelerle yapmasını öneriyor. “Gidilen yerde hizmet alınan yerel şirket de mutlaka sorgulanmalı, doğa seyahatlerinde en önemli unsur güvenlik.” Bunu söylemesinin nedeni güvenilirliğini ispat etmiş, yaygın bir şirketle çalışılmasının özellikle sakatlanmadan ormanın ortasında bir lastik patlamasına kadar olası bir aksaklık durumunda doğa seyahatinizin tadının kaçmasını engellemesi.

Yolunu Bilmek, Yolunu Bulabilmek.

Hem tırmanışlarda hem de safari turlarında gideceğiniz yöne hakim olmak şart. Rota üzerinde değişik bir ağaç, ya da bununla ilgili aktiviteyi birlikte yaptığınız grup içinde sarfedilenler bir cümle, lokasyonunuzla ilgili bir nirengi noktası olabiliyor. Diğer bir yöntem ise gidilen rota üzerinde ara ara durup geri dönüp dönüş yoluna tersten bakmak.  Bu görsel bilgi, aynı yerden yeniden geçip geçmediğiniz konusunda yardımcı olabiliyor.  

Elbette teknik ekipmanlar da gitgide bu konuda hayatı kolaylaştırıyor. Yön denildiğinde akla gelen pusulanız cebinizde güzelce dururken ,bir yandan telefonunuzun çekmediği yerlerde en iyi yer belirleyici, gücünü uydudan alan GPS cihazınızı da eksik etmemek gerek. Bu cihaz sayesinde sadece nerede olduğunuzu tespit etmek değil aynı zamanda gidilen rotaları işaretleyerek kaydetmek ve daha sonra tekrar takip etmek gibi birçok işlevi de bulunuyor.

doga

Tolga Gözüm, aniden bastıran bir sis gibi durumunda yol bulmanın zorluğundan bahsediyor. “Bu durum yolumuzu görmemizi ve nereye gittiğimizi kestiremememize sebep olabilir. Yine faaliyetin geceye uzaması, yorgunluk, ekip içerisinde moral bozukluğu ve anlaşmazlıklar gibi etkenler de kaybolma yaşamamıza sebebiyet verebilir.” diyor.  

Söz konusu safari olunca yönü bilmenin yanında coğrafyaya hakimiyet de önemli. Savana Tour & Safari’nin Yönetici Ortağı Samet Bilgen,  uzun yıllardır doğa turları ve safariyle içiçe. “Afrika, tamamen vahşi hayat kurallarının işlediği acımasız bir coğrafya. Bilgili ve deneyimli bir safari rehberinin ani değişen hava koşullarını çok iyi okuyabilmesi beklenir. Afrika’da yağmurlar çok kısa sürede ve çok şiddetli yağar. Öyle ki, yarım saat önce 4×4 araçla girdiğiniz bir bölgede çamura saplanabilirsiniz. Ayrıca bölgenin konumuna göre araçla hiç girmemesi gereken yerleri önceden kestirebilmek de gerekir.” diyor.

Safaride bir diğer önemli konu da karşılaşılmak istenmeyen hayvanların ayak izini okuyarak o bölgeden uzaklaşmayı bilmek.

 doga

Mutlaka Yanınızda Bulundurun

Bir doğa sporu kazası en tecrübesiz bireyden en profesyonel sporcuya kadar herkesin başına gelebilir.

Doğaya gitmeden faaliyetleri iyi planlamak, başkalarıyla paylaşmak, gidilecek bölge hakkında bilgi edinmek, araştırma yapmak önemli.  Hem Gözüm hem de Çakır, su, düdük, yiyecek, ilk yardım malzemesi, lamba, yedek kıyafet gibi şeyler her tür doğaya açılacak sporcu ve gezginlerin nereye giderse gitsin yanında bulundurması gereken temel malzemelerden olduğunu söylüyor. Harita, pusula, GPS, sarj edilmiş ve yedek batarya da unutulmaması gerektiğini ekliyorlar. Bir de  ateş başlatabilmek için çakmak veya kibrit almak da ihmal edilmemeli.

Aslan Kaç, Paraparapom

Plansız Gezgin Blogu’nun Kurucusu Bestami Köse, Kaçkar Dağları, Pulpit Rock, Trolltunga ve Annapurna gibi dünyanın önemli trekking parkurlarında kamp yapmış “ Bir keresinde Seviller Yaylası’nda kardan kapanan yolda 12 kilometre yürümek durumunda kalmış, yerde ayı ve kurt ayak izlerini bolca görmüştük.” diye anlatıyor. Adrenalin tutkusu ekipçe gece dışarı çıkmaya yöneltmiş. Anlatırken hala heyecanlanıyor: “Donmuş gölün üzerinde yürürken tüm haşmetiyle bizi izleyen ayı siluetini gördük. Daire olduk, yabani olduğunu yavaş yavaş dönmemiz gerektiğini söyledim. Elimizdeki ekipmanın bizi korumaya fayda etmeyeceği bilinciyle, soğukkanlılıkla gölden çıkmak karar verdik ve bu sefer de orman açıklığında yaklaşık 30 tane, küçüklü büyüklü domuz sürüsünü gördük.Bu sefer şanslıydık, kendimizi zor bela kendimizi eve attık.”  

doga

Vahşi Yaşam Fotoğrafçısı ve Sedventure Danışmanı Süha Derbent, doğada şehir hayatında kazandığımız deneyimlerin ve öğretilerin bize hiç bir yararı olmadığını düşünenlerden. Köse’nin kazasız atlattığı macera gibi vahşi hayvanlarla ani karşılaşmalar, aslında büyük risk demek.

Aradıkları bir aslanı bulmakta güçlük çektiklerinde daha kesin sonuç alabilmek için araçtan inerek yerdeki izleri sürmeye karar verdiğini anlatıyor Süha Derbent. “İz sürerek çalıların arasına girip tepeciği aştığımda yavrusunu emziren bir dişi aslanla aniden karşı karşıya kaldım. Aramızdaki mesafe 7-8 mt civarındaydı. Aslanlar avlarına yaklaşırken avın kendisine bakmadığı zamana kadar hareketsiz kalır ve av kafasını ne zaman başka bir yöne çevirirse o zaman bir adım atarak yaklaşır. Hala bakmıyorsa bir adım ve bir adım daha. Baktığı an durur. Ben de aynısını yaptım. Yüzüm ona dönük hiç kıpırdamadan bekledim. Bir süre sonra ilgisi kolay dağılan bir hayvan olan kedi, duyduğu bir ses nedeni ile kafasını yana çevirdi ve  bir adım geri attım” Bu yöntemle yavaşça uzaklaşan Derbent, karşınızdaki vahşi hayvanla empati kurarak çözüm bulmanız gerektiğini söylüyor. Elbette bunu yapabilmek için hayvan davranışı konusunda bilgili olmanız gerekli.

doga

Çok uzaklara gitmeden doğayla ve kampçılık tanışmak da mümkün. AKUT, Doğada Yaşam kamplarında kampçılıktan, doğada yön bulmaya, ip-düğümden, kaya tırmanışına ve deprem bilinçlendirme seminerine bir çok etkinlik mevcut.  8-12 ve 13-17 yaş grupların göre iki grupta yazın da bu kamplara katılmak mümkün (akutdogadayasam.com).  Kampagidelimmibaba.com yine bir başka doğa buluşması alternatifi.

 

0 Yorum

Bir Cevap Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

©[2015] gezgorkesfet.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?