Mersin gastronomi gezisi için ideal bir şehir. Nerede durmak lazım, ne yemek lazım ve nasıl yapılıyor, denedim keşfettim.
Kazan Simiti
Bu simit bir başka, adı kazan simiti. Önce usta hamurdan simitlerini hazırlıyor.
Simit hamuru önce sulandırılmış pekmezli suda 10 saniye kadar haşlanıyor, ardından susamlara bulanıyor ve 15 dakika kadar odun ateşinde fırında kaliyor.
Görünümünde de anlaşılıyor değil mi, hem çıtır hem de bir yandan poğaçamsı kıvamda. Dilek Fırını ev sahibimiz, simitleri leziz.💛
Tantuni
Başka şehirlerde de belki tattınız ama yerinde tatmak gibisi yok. Etin lokum gibi olmasının sırrı önce haşlanıp ardından saçta pişmesi. 
Saçta pişerken usta ara ara su da ekliyor ısıyı düşürmek ve yanmayı önlemek için. Ardından ekmekleri ısıtıyor, etin yağına buluyor. Bu ekmeğe dürüm yapıyor. 
Buz gibi ayran eşliğinde bir dürüm yetmeyebilir, aklınızda olsun. Öz Mersin’de bu lezzeti tadabilirsiniz.
Künefe
Hatay da künefe ile anılır ama mutfağına girip yapılışını, ardından lezzetini tattıktan sonra mutlaka önerim Mersin Künefeci Emin Usta’ya uğramanız. Önce pekmez ve tereyağı tepsiye iyice yayılıyor.
Eğer beyazlayana kadar yayılmazsa künefenin üstü güzel bir görüntüye sahip olamıyor. Ardından tel kadayıf tepsiye yayılıyor ve bastırılıyor. Tuzsuz hatay peyniri bolca ekleniyor ve üstüne yine tel kadayıf geliyor.
Özel ocakta döne döne 15 dakika kadar piştikten sonra tepsisinde ters çeviriliyor ve şerbetle buluşuyor.
Hazırlanmasından pişmesine 30 dakika kadar sürüyor, bir kaç dakikada silip süpürülüyor.
Sıkma Börek
Gözlemeye benzeyen bu börek birazcık daha kalın. Mersin’de yaşan yörüklerin mutfağından gelen bu lezzet için açılan hamur saçta pişiriliyor ve ardından peynir, patates ya da ıspanakla bir dürüm gibi sıkılıyor.
Ulu Camii yanındaki bu börekleri açan teyzelerin yanına gidin, hem nasıl yapıldığını görün hem de her birinden tadın
Cezerye
Adını Arapça havuç anlamına gelen cezer kelimesinden alan bu nefis tatlı tam bir enerji bombası. Havuç, ceviz, hindistancevizi ve şekerle yapılıyor ve eve dönüşte mutlaka bir kutu da getiriliyor. Hazırlanışını yakalamak mümkün olmadı ama tatmaktan geri kalmadım.
Önce havuçlar az suda pişiriliyor ve sonra püre haline getiriliyor. Ardından içine zerdeçal, zencefil, şeker ve sonrasında nişasta ekleniyor. Macun gibi olunca fındık parçaları içine katılıyor ve hindistancevizi serpilmiş tepsiye incecik yayılıyor. Buzdolabında bir gün kadar dinlendikten sonra servise hazır. Halil Usta şiddetle öneriliyor.
Kerebiç
Mersin’e özel bir tatlı daha. Ceviz ve şamfıstığı doldurulmuş irmik ve unla yapılan Kerebiç’i farklı kılan üzerinde köpük köpük göreceğiniz belki de daha önce tatmadığınız çöven otunun şekerle çırpılarak krema haline getirilmiş şekli. 
Ağır ağır kesip yemeli, her çatal ayrı lezzetli.
Şimdi o künefeden olsaydı da yeseydik. Başım döndü 🙂